dünya dedikleri seni susatmıştı serin bir vahaya

ellerinden gelmiyordu artık direnmek

güçten düşmüş bir hâlde ayak sürüyordun yaşamaya

neşe nedir, bilmezdi sıhhatsiz ruhun

her yanın tuhaf bir kalabalıkla sargılı

sanki allah yarattı denmeyecek


olmazlık okunuyordu belki bıkkın çehrenden

bir kenara bırakmıştın her şeyin nedenini, niçinini

doğrusu, belki de doğrusu yoktu bu dünyanın

artık yürüyüp gidiyorsun bir hiçin önünden


kısıtlı fakat nihayeti meçhul bir müddet,

en fazla ne işe yarar diye soruyordun bir zaman

aklına yatmış ve ellerini tıkamış sorular

umursamaz adımlarını icat etmişsin bunun için


senden olmuyordu dünyaya yakışan bir şey

kabul etmiştin artık buradaki yerini

zaten yanına yörene vermiyordun bir memnuniyet

bunca hiçliğe boyun eğmen bundandır elbet


senin ufkunda; dünya afaki bir debeleniştir

hırpani tıynetinin meyli kalmamış hiçbir şeye

nefes alış verişindeki faydasızlığı ciddiye alamıyorsun

yitirdiğin nedir ki aradığın ne olsun

anlam veremiyorsun hiç

niçin her şey erişmekle meşgul bir nihayete