karda kuşların ayak izleri var demiştin

ben bana bir çizgi çekmiş ağlarsam ölürüm demiştim, serçeydim

o zor günleri geride bırakmak için kendi meydanımdaki kadının heykelini yakmıştım

sadece seni söndürmek içindi suya düşen gölgeme izin verişim

lakin zaman alıp götürmüş sendekini, bendekini

ben buna inandım

bir hoca gibi el-Fatiha demeden bir sigara yaktım


bir şiirde ne kadar kendime dönsem ne kadar kıble olsam

o kadar uzaklaşırım aydınlıktaki benden

ben ki içinde magmasıyla dünya, krizantem

ben ki tütünüyle yok oluşu için ateşini bekleyen...

ben ki kendine çekilen tetik

sen tetiktin

bir hoca gibi el-Fatiha demeden bir çizgi daha aldım

raconu buydu naaşın


tütmüş azim, sönmüş azim, gereksiz izah, sıkılmış diş

cümbüşün son buluşu, tepesinde kaldığımız dönme dolap

ateşe verilen atlı karınca, yeni ismiyle hüzün, kalp kırağı,

suya sönmüş serap, yasadışı girdap, mavnalarda torbacı serçe

tiksinç sabahlara tiksinç aydınlık, yarından da ötesi seni yaşamak

tanrıya inanmak, adak, hıçkıra hıçkıra yağmur, dağlar tütsü

içe dönüşün sapağı, dışa dönüşün sapağı, gize girişin anahtarı

intihar güzeli saçların ve gözlerin, sen tetiktin bir çizgi daha,

el yazısı hadis bilmem kaçıncı yüzyıldan senden kalan

lanetlenmiş iksir, içen ben gölgesini, suya çeken, taşa çalan

ağlatan

bir hoca gibi el-Fatiha demeden sigarasını yakan


bir kitabın bir sayfasında kuruttum seni, sakladım

inan ki her yolu arşınladım, yürüdüm sana vardım, derimi değiştim

sen inandığım ve var ettiğim son tanrısın

beni ortadan ikiye böldün, asanla gittin

bu gece bana biri ihanet edecekti, ettin

gidişin kanım, gülüşün ekmekti

sen 13.sü değil, sonuncusuydun

adımı unuttum


birkaç gecenin toplamı zifiri, birkaç gecenin toplamıysa sen

ve senden başkası,

neden hiçbir kelime adın kadar bir anlam ifade etmez?

ve senin ''kuşların ayak izleri var karda'' demen kadar

sahte izah, kandırdım ruhu, perdesini çektim gözlerimin

yere daldım, derine indim, derime çıktım,

ölüme acıktım, ölümü tattım, tadına doymadım

ölümlere gebe kaldım, yarınlara uyandım, yoktun

yokuş indim, yokuş çıktım, tarih kitaplarını yokladım

adı tahtaya yazılanların en başındaydım ama suskundum

yaramazlığım bir jilet kolumda gezerken başlardı

tarihin ilk kanı benden aktı, gülüşün kanımdı

inanan var mıdır bilmem ama, sen inandığım son tanrıydın

gözlerinin gölgesinde karanlığa vardığım

bir hoca gibi el-Fatiha demeden bir sigara yaktım


kıvrılıp yatabilecek mi gözyaşlarımız tükenmeyen yarınımıza?

uzanıp yaprakları dünyanın yanaklarına değecek mi söğüt dallarının?

bir baltaydın göğsüme inen

bir hoca el-Fatiha diyemeden ruhumu ölüme geren


bir hoca gibi el-Fatiha diyemeden bir sigara yaktım