Dünyada olduğundan daha fazla kaos veya denge yansıtamayız. Dengede olmak bunu gerektirir. Korkuyu alıp içinden atamazsın. Bir karavana atlayıp huzuru bulamazsın fakat huzuru karavana taşıyabilirsin. Salt yargılardan ve denizin dibine atılan demir gibi kalıplaşmış eylemler hep kontrollü olduğundan hiçbir iz bırakmaz insanın damağında. Huzuru aramak için karavana ihtiyacın yoktur aslında, toplum sana yapmadığın eylemi lütuf olarak sunmuştur. Karavana binmen gerekir çünkü huzurlu karavan çokluğu içini sevinçle doldurur, oysa karavan veya huzur sadece yaşamını uzatır. Vadiler, kanyonlar, ormanlar ve uçsuz bucaksız pınarlar ararsın. Sen keşfedilmemiş bir merakın ürünüsündür. Sen daha önce dokunulmamış toprağın mahsulüsün. Sen hala kelimelere inanıyorsun, oysa yaşayan şeyler sadece var oldukları anın büyüsüne aittirler. Gidersin yine de çünkü oraya ait olmadığını bilirsin, öğrenmek için değil bilinmek içindir bazı şeyler. İçinizdeki hislerin cevabı her zaman dışınızda değildir. Bu sefer herkesten iyi olmanın zevki bilinmeyecek. Yapılacak olan yapısı gereği yapılacak, yapıldığı için değil. Ateş bir kez daha keşfedilecek. Yollar karavana açılacak. Huzur yine de batan güneş olacak çünkü güneş hep batar. Huzur senin içinde, sen ise bir karavanın!