bir şehri neden sevmeli

cilalı kaldırım taşlarına

düzenli sokaklarına

sıra sıra dikilmiş gökdelenlerine

özenle planlanmış parklarına mı hayran olmalı

böyle şehirler de sevilir elbet

ben de severim böyle şehirleri

ama bazı şehirler vardır ki

hissettirdikleri farklıdır

her adımında bir dünya vardır

farklı renkler donatır dört bir yanınızı

farklı kültürlerle bezenmiştir her bir tarafı

siz pencereden dışarıya bakarken

çağ açılıp çağ kapanmıştır belki de

kimler gelip kimler geçmiştir üzerinden

kim bilir kimlerin imkansız aşkına şahit olmuştur surları

kimlerin gözyaşlarıyla kök salmıştır çınarları

hangi kanlı savaşlara göğüs germiştir tarihte

kaç imparatorluğun yuvası olmuş

uğruna kimleri kanatmıştır istanbul


başka şehirler de özeldir elbet

aynı gökyüzüne bakarsınız

aynı havayı solursunuz

ama bazı şehirler vardır ki

aldığınız tatlar farklıdır

duyduğunuz kokular orada anlam kazanır

istanbulda her kokunun bir mevsimi vardır

ve her mevsimin de bir kokusu

o kokuyu başka bir yerde duyamazsınız

her kokunun bir de tadı vardır aynı zamanda

o tadı istanbul’dan başka bir yerde alamazsınız

bazen bir sokağından geçersiniz

duyduğunuz bir şarkı anlam kazanır

bazen bir vapura binersiniz

okuduğunuz mısralar gözünüzde canlanır

siz bu duyguları hep aşkla bütünleştirmiş olabilirsiniz

ama

bir şehri sevmek de bir sevdadır


kaldırım taşları pek cilalı değildir

sokakları da pek düzenli değildir

üsküdar’da tüm binalar bitişik

kadıköy’ün her köşesi şişe dibidir

ama istanbul böyle güzeldir

martılara vapurdan attığın simide

istiklal’de zikzak çizerek kalabalığın arasından süzülmeye

beşiktaş çarşısında yolunu bulmaya

galata’nın yokuşunu bir valizle can hıraş tırmanmaya

deniz kenarında içtiğin bir çayla yorgunluğunu söküp atmaya alışmışsındır artık

tüm sinirini bir nefeste böyle alır işte istanbul

uzak kaldığında tek hissettiğin özlem olur