bir şehri neden sevmeli
cilalı kaldırım taşlarına
düzenli sokaklarına
sıra sıra dikilmiş gökdelenlerine
özenle planlanmış parklarına mı hayran olmalı
bö...
bir kış gecesi doğmuş bu sanrı
verdiği nefes gözleri önüne serildiği an insanın
diyecek şeyi kalmamış zihninin oyunlarına
yazın üflediği karahindibalarla ...
ve ayaklarımın altında şimdi
tüm o yıkıntılar
benim şehrimden kalan
o çiçek,
uzatan boynunu yıkıntıların arasından
ellerimde şimdi.
hazır yere düşmeye,...
ohh diyorum
mis gibi buralarda ölümler
yeşil led ışıklar da yüzüne yansıyor insanın
sanırsın birisi film çekiyor
biz de onun figüranı
başroller yakışmaz...
güneş daha doğmadı, gecenin son kırıntılarıyla avutuyorum kendimi bir gün daha. uykuya olan açlığım gün geçtikçe büyüyor ama uyku bir türlü beni bulmuyor bug...
ayna ve aynı bir sanrıdan ibaretmiş
aylar ve günler binler olurken
yüzümü sıyıran rüzgarın esişi bile farklı saat başı
yanımdan yürüyen suretler değişiyo...
tavan'ın dibindeyim şimdi
444'üncü güncemi yazıyorum alaca yapraklara
çok fazla
bitmeyecek kesilen nefes sesleri
yazmaya devam ediyorum
kırılan gözleri...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok