öğrenmek istememiştim şimdi

bilmek bilmek bilmek bilmek

ve kabullenmek

gözlerimin kapalı olduğu kapılar var

ardındakilere sağır olmak istemiştim

anlamı dilde saklı türkülerin sesi gibi

ya da hüznü bebeklerinde saklı elma ağaçları

unutmak isterim şimdi

bildim gördüm duydum kabullendim

ve unutmak isterim

gömeyim onları en açık denizlere 

göklere savurayım çizgilerini

dört saatlik bir şarkı olsunlar boğazlarda susmaya mahkum

dökülmeye mecbur güz yaprakları olsunlar

ayaklar altında ezilsin ve kaybetsinler her şeylerini

sezgilerini yaşlarını saçlarını ve dizelerini

her şeyleri yok olsun büyük bir varlıkta yıkanıp 

şu dünyada var olan en büyük kayıp olsunlar

ve unutayım 

öğrendiklerim bende kalsın ama ben onları unutayım

boğazıma dizilen sıra sıra orduları 

gözlerimdeki atmosferin nemini

böbreklerimin üstündeki sisi

tahtadan askerleri zihnimde sürekli gezinen

hepsini unutayım 

acımı yıkayayım çamurlu nehirlerde

toprağa bulansın ve kaybolsun yerkürede 

türküler olsunlar 

adı bilinen ama sanı unutulan türküler 

sana yazılan ama dünyanın bihaber olduğu türküler