Bir vakit vardır

Gökyüzü bilir onu

Bulutların içinde saklıdır gözleri

Dilimden her dökülüşünde çöl olur

Herkesin gelip su içtiği o dere kurur

Çölün ortasında bir damla kalır

Kaybolur gökyüzü bulutlar sararır

Günlerin buğusunda kendinden geçerek

Varır umduğu yere

Sabahın en erken uykusunu böler

Gözlerinde o meyus bakış

Bir kara kedinin gözlerine tutsak olur

O boz renkten ışıyan

O sağır vakitte 

Kendini aramaya çıkar karanlıklarda

Bulduğu yalnızca unutulmuş çocukluğudur

Kara bir güle benzeyen o çocukluk

Düşer kalbinin süveydasına

Ukdelerle dolu ömrün sonunda

Gezdirirken efsunlu ,sıcak ellerini dudaklarında

Ne söyledi ,ne söylemek istedi aslında

Ondan geriye yalnızca

Lâl olmuş gözleri

Bir de kimsesizliği kaldı