Merhaba.

Sanırım yalnızlığa mahkum ettiğim bu ruh, bulunduğu bedeni terk etmek istiyor.

Acı çekmenin ve mahkumluğun ne demek olduğunu bilmeyen bu beden, bir güruhun önünde çıplakmış gibi rahatsız.

Bilmediği acı ve mahkumluğu öğrenmek için attığı adımlar, onu daha başka bir evreye itti. Adını koyamadığı ve pişmanlığın en yüksek seviyede hissedildiği bu evrede özgürlük isteyen ruh, mahkum etmek isteyen bedenden hakkını alacak. Daha kötüsü; beden ve ruhtan ayrı içimde bir yerlerde var olan "ben"in katili olmaktan korkmayan ikili, mücadelelerine "ben" yok oluncaya kadar devam edecek.


Müebbet yalnızlığa mahkum edilmiş, ömrünü yitirmek üzere olan 'ben'e ithafen...