Bir nefes önce buradaydım,

Burada oturdum, kendimi ayıplayıp durdum şu masanın en ucunda.

Nefesimi hep kimseyi rahatsız etmeden sessizce aldım 

Kimseden de bir şey beklemedim,

Başka da övünülecek hiçbir şeyim yok.


Bir şiir okumak istedim bir nefes önce.

Ben derinleştikçe gün gelip içime oturdu.

Bu eve çıkıp dışarıdan baktım, dedim ki 'bu çiçeği ben büyüttüm'

Bak dedim kendime bu eller bir yetişkinin elleri.


Böyle bir hayat hükmetmişler bana daha ceninden ibaretken

Annem beni bir acısına merhem olurum sanmış,

Ben bir irin gibi kusmuşum kendimi izbe bir hastanenin köşesine.

Önce anneme söylemişim 'benden kimseye bir hayır yok!'


Eğer bir gün gerçekten kaybolduğum yere gidersem

Size bir ağaçtan bile bahsedebilirim belki, güzel bir günün öylece kendiliğinden başlayıp bitmesinden.

Burada günler benim gibi eğrelti ve bir masanın ucunda duruyor.


Kaybolduğum yere yetişirsem bilmediğim dillerin şarkısını size ben söyleyeceğim,

Bu ellerin yetişkin elleri olacağına belki ben bile inanacağım sonunda.