Sevgilim,
Uçsuz bucaksız zeytinliklerde
Dolaşmak çekiyor canım
Ve Ege'nin bâkir koylarında
Günbatımını koynunda izlemek
Öyle estetik arzularım vardı
Gerçeğin inşasına yenildi.
Temizle arşeni göğsümde, göğsümü delip.
Menekşe yüzüstü bırakmış kardeleni
Eskiden bu hikayeye çok ağlardım
Artık o kadar romantik değil krizlerim
Bir martı kanat açıyor denize paralel
Binalar da yatay mıymış, dikey miymiş, neymiş?
Ondan ölmüş:
Diren, Lena, Vera, Feda, Elif, Sayra, Çınar, Zeynep, Ateş, Umut, Asya, İpek...
Bu gerekçe vicdanımı parlattı
Çabucak ikna oldum
-Bi' çocuğun ölümü ancak başkasının suçu olmalı-
Yoksa nasıl yaşarım/yaşarız bu gerçekle?