Eminim pek çoğumuz, bisiklet sürmeyi çocukluğumuzda ya da küçük yaşlarda öğrendik. Bisikletten düşmeden bisiklet sürebilmek için ne kadar çabaladığımızı hatırlayın. Belki bazılarımızın anne ve babası arkasından tutardı ve o desteklerle sürmeyi öğrenmeye çalışırdık. İlk zamanlarda birkaç pedal çevirip düşerdik ve ardından bisikleti kaldırıp tekrar üzerine çıkar pedalları çevirmeye çalışırdık. Sonra biraz yol alır ve ardından yine düşerdik. Sonra yine kalkıp pedalları çevirmeye başlardık. Belki çocukluğumuzdan mıdır nedir, olmuyor diye hiç aklımızdan geçmezdi. Her defasında aldığımız mesafe miktarı biraz daha artardı, artardı ve artardı. Bir süre sonra düştükten sonra kalkıp pedalları çevirmeye çalışmak refleks haline gelir ve bu sürecin sonunda hızla bisiklet sürmeye adapte olurduk. Bir de bakardık ki bisikleti düşmeden sürüyoruz ve hızla yol alıyoruz… Peki bu andan sonra asıl nokta neydi, yani düşmemeyi ve hızı korumayı sağlayan şey neydi? Tabii ki pedalları çevirmeye devam etmek. Bisiklet bizim emir komutamıza uygun olarak yalnızca biz pedalları çevirmeye ve belli bir hızı korumaya devam ettiğimiz sürece yoluna devam edebilirdi ve biz de ancak bu şekilde düşmezdik ki hala bu böyledir. Bisiklet sürebilmemiz bizim pedalları sürekli çevirmemize ve hızımızı korumamıza bağlıdır.

 

Hepimizin belli başlı hayalleri, olmak ve varmak istediği noktalar vardır. Bunları “başarı” kelimesinde toplayalım. Bazılarımız iyi bir şirkette üst düzey yönetici, bazılarımız akademisyen, bazılarımız iyi bir edebiyatçı, bazılarımız iyi bir ebeveyn, bazılarımız iyi bir sporcu olmak ya da dünyaya yön veren kişi olmak ister. Hepsi için ön koşul ise o konuda başarılı olmaktır. Başarı ise bir birikim meselesidir ve bu birikim bir süreç sonucunda olur. Ana nokta ise bunun uzun bir süreç olduğunu fark etmek ve sürekli olarak emek vermektir. Başarı varış noktası değil, sürecin kendisidir ve olmayı istediğimiz kişiye dönüşmek ya da yapmayı istediğimiz şeyi yapabilmek ise sürecin sonundaki ödüldür ve o ödülü pes etmeden, sürekli olarak çalışarak alabiliriz. Yani süreci devam ettirip varış noktasına gidebilmek için sürekli pedal çevirmeliyiz ki yolun yarısında düşmeyelim. Pedal çevirmelerimiz bizim sürekli olarak emek vermeye devam etmemizdir. Bazı zamanlar bu emekler sekteye uğrayabilir ya da yollarımız düz olmayabilir ancak bizler sürekli olarak pedal çevirmeye devam edersek, yani sürekli olarak çalışıp emek verirsek bisikletimizi düşürmeyiz ve başarıyı yakalarız.

Bu arada gözlerin sürekli ileriye bakmasında fayda var.