hüznün yüreğimi kundaklama cesareti aldığı bakışına kırgınım
ve bir kelime bıraktığın o hafızam buz kesiyor şimdi
yazık, ağaçlar kaldı bahtıma, garip gureba ağaçlar
nice dalım kuru, nice dalım çok çiçekli bir yenilgi
kapısında can verilen; nice şeyi gösteren kitaplar,
anla artık sadece bir sebebi yalnızlığımın
bulup buluştursalar beni,
kavuştursalar kendime
gök kadar eskiyen içimi temize çekseler de
bulsam, yeryüzünde ikame edeceğim dizinin dibini
zamanla aklımı kaybedeceğim bir yer oldu seni sevmek.
bir bütünden parçaya doğru seviyormuşum gibi,
senden başka bir şey kalmayana dek
gün boyu ayıklıyorum kendimi
cesur saçmalıklara can veren dünyada
mazur görülecek bir aşktır himaye ettiğim
çünkü her ne kadar mantıklı olmasa da
sevmekle ancak kendimi ziyan edebilirim