Biz geldik, biz geldik!

Yoktunuz meydanında aşkın,

Biz oynadık öylece yalnız,

Yağmurların şakırtısı,

Bizim için çalardı yalnız!


Biz geldik, biz geldik!

Meydanı boştu ölümün,

Kara günlerin, top atışlarının,

Tam ortasında doğuverdi güneş,

Biz öldük öylece yalnız,

Ölümlülerin lakırdısı,

Bizi kandırırdı yalnız!


Biz gelmiştik, kralların köşküne,

Ne krallar kalmıştı ne soytarılar,

Aşağılık insanlığın köşkünde,

Biz geldik oysa! Biz geldik!

Yalnız aç halkların krallığında,

Kralların sapkınlığı,

Bizim için bir oyundu yalnız!


Biz geldik ve siz gittiniz!

Bir hikayenin altı kahramanı vardı,

Sen, ben ve 4 ahmak adam,

Oturup anlatınca gerçekleri,

Soyunurdu onlar çirkinliğe,

Bense küfredip gerçekliğe,

Bir hayali kundaklayıp

İşkence ederdim kendime gecelerce!


Biz geldik ve siz gitmiştiniz!

Ey güzel adamlar,

Ey güzel kadınlar,

Güzel günler,

Aşk ile dolu günler,

Biz geldik ve sizi bitirmişlerdi!

Öylece izlerdik biz bitiremeyenleri,

Ağlardı aramızdan kimileri,

Sonunda ölüm düşünce başa,

Bir fikir geldi aklımıza,

Biz düşmeliydik tüm işin başına,

Biz geldik, oysa geldik biz,

Gelmeyen kalmamışken başımıza,

Ölüm ve küfür varken her şeyin başında!


Biz gidiyoruz!

Öyleyse gelmeyin artık...