Sanrılarımla baş başa kalıyorum aniden

Kendiyle kapışan çağının akıllısı

Bir ordunun lideri oluyorum

Gökyüzüne değiyor başlarımız

Ki o kadar dik başlıyız

Paranoyasız bir yaşamın olamayacağı kanısındayız

Kendimizin zaten kıyısındayız

Boyutların arasında dolaşan ruhlarız

Ölü mü yoksa diri mi olduğumuzu anlamayız

Yaşadıklarımızın bir halis veya kâbus olması temennisindeyiz

Telkinlerimizin yetersizliğinden dem vururuz

Duygularımızı teskin etmek yerine hep uç noktalarda yaşarız

Lügatımızda bulunan üç beş kelimeyi imgelerimize sıvaştırırız

Umudumuzun kısır döngüsü yormaz bizi


Sanrılardan uyandığımda darağacında buluyorum kendimi

Yani hayatta...


Soru şu: biz kimiz?

Bilmem kaç milyon hücre

Birkaç litre kan

Bir çuval et yığını

İki yüz altı tane köpek yemeği

Her biri ile fısıldaşan karmaşık beyin

İşte şimdi biz buyuz