İnsanın mayası asla iyilik üstüne olmadı. Bundandır ki aranızda en insan olanım ben. Yok etmek istiyorum şehirlerinizi, bedenlerinizi. Camdan ahlaklarınızı canınızla değişmeniz için insanın hak ettiği yeri, yeri görmesi için. Bir bıçakla söküp çıkarmak istiyorum kalbinizi. İşinize yaramıyor zaten. Mantıkçısınız siz.


Akılcılığınız salyangoza kılıf biçmekten de beter. Algınızı yönetmesi için çuvalla para veriyorsunuz birilerine. Alkış tutmak sizi mutlu ediyor. İğreniyorum ben kalabalık toplantılarınızdan, ellerinizi birbirine vurup çıkardığınız o ezik sesten. Sırf kabul edilmek için takındığınız o melek maskelerinden. En kötüleri sevdim ben. Birini düşünmeden vurabilenleri. Vicdan süsünü alaşağı edebilmişleri. Siz de busunuz zaten. Yalnız inkâr ediyorsunuz özünüzü. Korkular yaratmışsınız kendinize.


Tanrılar. Bir sürü boktan çizgi çizmişsiniz. Öyle dar bir alana sıkışmışsınız ki bu çizgiler yüzünden birbirinizi sevdiğinizi sanmışsınız. Muhtaç olmuşsunuz. Çiçek dikmeye çalışmışsınız çöllerinze. Siz daha yokken bir zamanlar cennet bahçesi gibi görünen o yerlere. Ne acı!

Dualar etmişsiniz göğe, bir yağmur damlası için. Her yağan yağmurda da örtünmüşsünüz. Kaçışmıssınız bir yerlere.

Yaratılmış kaygılarınızla güreşe tutuşuyorsunuz siz. Ben bunlardan fazlayım diyememişsiniz. Ben aptal bir bankaya, bir grup yobaza, bir orduya ya da bir soyluya, kimseye meydan okumam ben. "Kim"likleri olan kaybetmiştir zaten. Gölgelerle savaşırım, geri kalan her şeyi er meydanında elim kınımda beklerim. Beklerken de yaşarım. Sömürürüm sizi. İyi gibi görünen niyetlerinizi... Eğer bir yerde denk geldiysek size iki ayağı üstünde yürüyen her üç kişiden ikisini tav edecek övgüler etmişimdir. Hoşunuza gidecek şeylerden dem vurmuşumdur.

Tanrınız, siyasal görüşünüz, ahlakınız, para, seks... Öyle basit ki tahmin edilmeniz, blöf yapabileninizi görmedim hiç. Bir kez baksan şöyle anlarsın birini nasıl o gece eve götüreceğini, nasıl kendine bir içki aldırabileceğini, nasıl öldürebileceğini...


Böyle de apaçıksınız işte. Kat kat taktığınız bütün o şeylere rağmen gün gibi buradasınız. Sizin sayenizde sizi yok edecek kadar şeyim var. Ama korkmayın. Düşündüğünüz kadar dünyanın merkezi olmasanız da benim için varsınız.