Hatırlıyorum.

Hatırlamak istemediğim her an yüzün düşüyor aklıma.

Kirpiklerim perde olur beni yakan ateşinin önünde,

Ellerim titrer, parmaklarının tenimde gezinişini hatırlayınca.

Dudaklarının ağzımı kapatışı bile volkan olur yüreğimde.

Bir de başın omuzlarıma düşmüş, yorgun bir güneş gibidir. 


Kısacası hatırlamak her şeyi berbat ediyor,

Sıska bir elma ağacının altında durup yağmurdan korunmak istemek gibi seni düşünmekten kaçınmak.

Sana olan bu tarifsiz hislerimin hiçbir argümanı yok,

Çözümünün seni kendimden de saklamak olduğunu düşünüyorum.


Eğer saklarsam unuturum,

Eğer gömersem seni, beni kırdığın yere,

Kat kat kilitlersem buzdan tabutu üzerine, o zaman kurtulurum.


Boğazımda bir düğümsün artık,

Yarım kalmış bir ekmek parçası gibisin öptüğün avuçlarımda.

Ama nimet değil zehirsin bana. Yutkunamıyorum, nefes alamıyorum, su içemiyorum,

Varlığına methiyeler diziyorum da seni düşünmekten vazgeçemiyorum.

Ben öyle bir kuyuya düştüm ki bildiğim tüm duaları okusam da

Senden kurtulamıyorum.


Korkuyorum ama,

Ya seni unuttuğumda bana dönersen diye, Döndüğünde gardım o sıcak kucağına düşerse diye.


Düşmesin.


Senin başın benim göğsüme düşse ben şefkatle sararım da

Ben düştüğümde sen paramparca edersin.