Bir gün dümdüz oturmaktan başka arzusu yok.

Yastıkta çürümeli ömrün kalanı, belki de tamamı.

Parmaklarımın ihanetine uğradım.

Beni kuş sürüleri çaldı sonbahardan.

Beni çuvaldızla yonttular bu sisli coğrafyadan.

Yokuş aşağı parçalanarak ve sallantıda zihniyetle,

Güya, iyi hissetmek niyetiyle.

Palas pandıras ruhumu kırmızıya boyadılar.

Bir gün dümdüz oturmaktan başka arzusu yok.

Ağız dolusu dünyanın unutulmuş çocuğu olarak,

Sadece boğun beni.

Boğazımdan yırtarak boğun beni.

İhanetli parmaklarımı kırarak çuvaldızımı düğümleyin.

Tüm geviş getirenler gibi, zihnimden doğuruyorum kendimi.

Kabak tadı veriyorum yutanlara kelimelerimi.

En aşağı yaratıklar gibi,

Parçalayın beni.

Yüzünü bir kez daha görebilmek için katlanıyorum,

Bu tüm duvarları küflenmiş paslı yaşama.

Sonra boğun beni.

Boğazımdan yırtarak boğun beni.