Kiralık bir kent

Ötesi berisi gözükmeyen, anlaşılmayan sohbetler

Kim vurduya giden insanlar 

Yalnızlığın vücut bulduğu bedenler

Dört yanımı sarmışlardı umutsuzca

Dört yanım kuşatılmış gibiydi

Bendeniz yaralı bir kuş olmuşum

Çocuk büyütür gibi içimde kitleler büyütmüşüm

Anne olmaktan çok önceden vazgeçmiştim 

İçimde varmış demek ki büyütme, besleme özelliği

Sarılmışım anılarıma, acılarıma 

Bir çığ misali çıkmak istedi içimden yüklerim

Yarıp geçtiler vücudumu

Üç yerimden vurulmuşum gibi delikler açıldı 

Ne çok kesik izi var karnımda

Soyunmak istemem ki ışıkların altında artık,

Herhangi bir ışık girsin istemem göğsümün altından içeri

Sırtım yaralı derdim ama karnım daha beter durumdaymış meğersem

Önce uykuya hapsettiler beni uyuttular

Sonra yaralarıma baktılar yürü dediler usulca

Tek başıma yürüdüm o uzun renksiz koridorlarda

Yan odalarda hayata gözlerini açan bebeklerin sesi geliyordu 

Koridorlar çocuk sesleriyle doluydu

Benimse elimde yüklerim, 

Yorgun adımlarla geçiyordum birer birer yanlarından

Kustum, ağladım ama sövmek gelmedi içimden 

Korkularımı doğurdum belkide o soğuk odada

Gölgemi bırakmış gibi bir hafiflik vardı üzerimde, şaşırdım

Israrla tutunmaya çalıştığım dalı kestim sonunda

Şimdi ellerim bomboş kaldı 

Ellerim, daha güçlü tutuyor bugünlerde 

Kulaklarımda bahanelerden arta kalan mırıldanmalar,

Gözlerimi kapatınca duyamadım kelimelerin gücünü 

Çeyrek kala geldiğim bu yaşamın sonunda,

Karanlığın huzmesinden çıktığımı hissettim

Ciğerlerim sönmüş, kalbim içerlemiş gibi

Mahrum etsemde kendime hayatı

Biçilmiş rolü iyi oynamaya çalıştım

İçimde bir sessizlik kaldı bir de senin için ayırdığım boş sayfa.


BÜŞRA AYÜLKÜ