Kabuslarım ve yaşam arasında mekik dokuyorum

Bir saat bile uyumuş olsam bazı günler, şükrediyorum.

Bazı geceler haram edilmiş gibi boğazımda dizili

Karabasanlarımla oturup anlaşma yap deseler 

Sevgim hariç bütün benliğimi ortaya koyardım

Sırf biraz olsun uyuyabilmek için

Bilirsin bir ölü misali, hiç uyanmayacakmış gibi uyurum

Sonra bir sokak satıcısı geçer, bağıra çağıra

Ya da bir alarm bozar ölümün uykusunu, alıkoyar beni

Eskiden olsa ne zaman kendimi bi çare hissetsem uyurdum 

Ama artık uykuyla da aram bozuldu

Aynada baktığımda gözlerime, hiç uyumamış bir kadın görüyorum.

Öyle uykusuz, öyle yorgun ki

Sanırsın bu kadın hiç uyutulmamış

Pışpışalanmamış, ayaklarda sallanmamış gibi

Uyku bilmez, tatlı bir rüyadan yoksun.

Göz altı torbalarım içim kadar şişkin bu günlerde

Çok uzun zamandır evde kaldığımdan sanırım

Evimde değilim, evdeyim.

Sıkıştırılmış, uyduruk bir köşe yapmışlar, 

‘’Burası senin’’ dediler köşeyi gösterip

Halbuki son iki yıldır yatak yüzü görüyorum 

Burası nasıl benim olabilir ki?

Sanmıyorum, bu karanlık köşelerde;

Kıyıda kalmış acı dolu hatıralarla çevrili dört duvar,

Benim evim olamazdı.

Soğuk banklar bile bende daha çok aidiyet hissettirmişti

Ya da otogarlar

Bu karanlık benim bile değil üstelik!

Kimin bu karanlık?

Başkalarının karanlığı bunlar 

Şal misali omuzlarıma örtüp ‘’Senin diye’’ kakalanmış bir avuç karanlık.

Köşede kalmış bir gitar bir yan flüt bana bakıyor gizlice

Elime alıyorum akorları bozuk,

Yıllardır elime alamadım onları.

Kızmamışlar bana, kırgın da değiller 

“Neden?” Diye bile sormuyorlar bana, şaşırıyorum.

Bir ritim tutturmaya çalıştım 

En az kalbim kadar bozuktu bu ritim, gülümsedim

Tanıdıklık hissi bu sefer rahatsız hissettirmedi.

‘’Onu görünce böyle mi ritim tutuyorsun?” Diye sordu

Acı acı baktım, gözlerimi uzaklara çevirdim

Bilmiyorum der gibi başımı salladım sessizce bıraktım gitarı.

‘’Bir gün olur belki; yazdığın gibi çalarsın bizi, buradayız.’’ Dediler 

Bir alev sarıverdi yüreğimi

Etrafa sıçramadan usulca yandı.

O an bir şarkı söyleseydim senin için,

Adına küllenmiş bir sevda derdim.


BÜŞRA AYÜLKÜ