Okuyacağınız öyküde tetikleyici unsurlar bulunabilir.


Tuvalet kapısının girişinden başını uzattı ve küpelerini takan karısına baktı. Kesif bir parfüm kokusu içini doldurdu. Ne zaman bu kokuyu duysa mest oluyordu. Gözleri doldu. Belli etmemeye çalışarak ‘’ Hadi artık, daha fazla kıskandırma beni, nihayetinde bu güzelliğin katil edecek yoksa.’’ Karısı derinden bir kahkaha attı.

"Bayılırım şu laflarına. Nereden de bulursun? Tamam tamam, hazır sayılırım. Çocuklara da bir göz atsana.’’ dedi. Uzaktan bir öpücük gönderip çocukların odasına yöneldi. Onlara görünmeden başını uzattı. İkisi de hazır bir şekilde oturmuş, telefonlarıyla meşgullerdi. Odasına döndü. Yatağına oturup telefonunu çıkardı. Bir fotoğraf açtı. Fotoğraftaki karısıyla göz göze geldi. Ne kadar da güzeldi.


"Hala deli gibi seviyorum onu."


Burnunun direği sızladı. Tuttu kendini. Bugün doğum günüydü. Her doğum gününde habersizmiş gibi bir yere gidilir ve sürpriz (!) doğum günü düzenlenirdi. Bilinse de bilinmiyormuş gibi yapılması bir aile geleneğiydi. Saat henüz 10.30’du. Karısı bu sefer sabahtan gitmeyi teklif edince sakince kabul etmişti. Sebebini çok iyi biliyordu. Karısı bir elini kapının kenarından yukarı doğru uzatmış, onu izliyordu. Başını kaldırıp bakınca gözleri parladı. İç dünyasından çıkıp alıcı gözle izledi karısını. Karısı da bunu istiyordu. Dudaklarını ısırarak ayağa kalktı. Gözleriyle karısına kapıyı kapatmasını işaret etti. Karısı nazla ‘’ Bozma ama makyajımı!’’ diyerek bir yandan kapıyı kapatıyor, bir yandan da kocasına sokuluyordu. Adam arzuyla öptü karısının dudaklarını. Karısı da kendini anın akışına bırakmıştı. Ansızın tok bir ses duyuldu. Karısının dudakları titreyerek kendisinden ayrıldı. Gözleri fal taşı gibi açılmıştı. Elini karnına götürdü. Başını aşağı eğip kanlar içinde kalan ellerine baktı. Tüm vücudu titriyordu artık. Adamın da ondan aşağı kalır bir yanı yoktu. Silahı tutan elinin kontrolünü yitirmişti. Kanlı gözlerle kendisine bakan karısına "Bilmiyorum mu sandın? Öylece devam edeceğini mi düşündün? Bir yıldır her an peşindeydim. O adama gittiğin her an…’’

Telefonunu yatağının üzerinden alıp açtı. Ekrandan karısının başka bir adamla fotoğrafı vardı. Kadın öylece yıkılırken odadan ayrıldı. Parmak uçlarında çocukların bulunduğu odaya yöneldi. Başını hafifçe uzattı ve en son bıraktığı pozisyonda olan çocuklarına baktı.


"Bununla yaşayamazlar.’’


Tereddüt etmeden iki kurşun daha sıktı.

 Duş alıp üstünü giyindi. Aynada görünen yansımasına baktı. Yetişmesi gereken bir doğum günü vardı.