‘’Benim biraz yardıma ihtiyacım var.’’


Gelen sesle irkildi. Çocuk odadan kaçmış, telefona ulaşmıştı. Polisi arıyor olmalıydı. Aceleyle kızının ellerine kelepçeyi takıp kızını kapıya doğru sürüklemeye başladı. Çocuk kapıda beliren ablasının sulara karışmış gözleriyle karşılaşınca ne yapacağını bilemedi. Annesinin elindeki bıçak durumu daha da zorlaştırıyordu. Zihni bir çıkış yolu aradı. Çocukça bir ifade takındı ve telefonda durumu sorgulayan polise ‘’Matematikle ilgili.’’ diyebildi. Yapamamıştı işte, söyleyememişti. Ablasının ağlamaktan kapanan gözlerinden yaşlar boşalmaya başladı. Kendilerini bildi bileli bu işkencelere maruz kalıyorlardı. Üvey babaları bir süreliğine dışarı çıkmak zorunda kalmıştı. (Öz olan anneleri miydi, bunu sorgulamayı çoktan bırakmışlardı.) Bu fırsatı değerlendirmeleri gerekiyordu. İçi kabardı. Kız bir hamleyle annenin karnına kafasıyla vurdu. Kadın bu beklenmeyen atağa hazırlıksız yakalanmıştı. Yediği darbeyle nefesi kesildi. Eli refleksle karnına gitti. İki büklüm olmuştu. Çocuk elinde telefon, bir yandan gittikçe şüphelenen polis memurunu dinliyor, bir yandan da gözünün önündeki dövüşü izliyordu. Ablasının hamlesiyle umutlandı. Polislere her şeyi anlatmak için başka zamanı olmayabilirdi. Ağzından kesik kesik ‘’Bunu yapmak zorundayım.’’ cümlesi çıktı.


O esnada elinde ablasının saçlarıyla annesi çıkageldi. Elinde olmadan hıçkırdı ve gözlerinden yaşlar fışkırdı. Matematik oyunu devam etmeliydi. Polisin şüphelenmesi için birkaç saçma cümle sarf etti ama polis durumdan bir türlü şüphelenmiyordu. Ne yapması gerektiğini bilmiyordu. Annesinin baygın ablasını yere bırakarak üzerine geldiğini gördü. Annesi en sevecen sesini takınarak sanki yaramaz çocuğuyla konuşuyormuş gibi ona seslendi. Artık geri dönüşü yoktu. Annesinin oyununa dahil oldu. Annesi onun ağzını kapatıp odaya sürüklerken ahizeden polislerin gülme sesleri duyuluyordu.



Video linki: https://go.4vio.com/42735cp