Bu şehir,
Şimdi gözü yaşlı bir anne
Kırmızı uçurtması ağaçlara takılan küçük bir çocuk.
Böğrü yaralı
Yalnızlık deryasına yelken açmış
Eski tahtaları su geçiren küçük bir sandal.
Şimdi bu şehir
Yemyeşil ağaçlarını kaybeden
Kupkuru bir çöl
Suyunu içinde saklayan ama bulamayan...
Sohbetsiz kalmış bir âlim şimdi bu şehir
Sesi kısılmış bülbüller misali
Uçup deryalara kavuşma hayaliyle yanan
Minik ayağına kelepçeler takılı kırlangıç...
Şimdi bu şehir
Dağlarına pus inmiş
İçi betonlarla çevrili
Denizi kirli
Böğrü yanık sahipsiz bir fikir
Şimdi bu şehir, yarım kalmış bir şiir.