Gece katran karası 

Ay sancılı 

Stabil bir kısır döngüde yuvarlanıp gidiyorum 

Bir yanım hırpalanmış 

Amana gelmiş bir diğer yanım

Duvar dibine çökmüş, parça parça olmuş yüreğimi toplamaktayım

incir ağacına yuva yapmış lal bir bülbülün nezdinde 

Vardı bir derdi kederi bülbülün de 

Neolitik zamanın hayaleti misali üryan gezdiğine göre 

Kekeş olduğu halde ağlamaklı ötüp durduğuna göre 

Kolay olmamalıydı zannımca

eski bir plakta eskimeyen bir türkü tadı vermek böylesine 



Sahi neydi bülbülün sırrı 

Ki kafesler ki onda eskir 

Güller ki onda açar...