Biriktiriyorum yağmurları çehremde, bulutlar senindir, kalbin çöl nedir bilmesin diye. Sen şimdi içi koyu kahverengi, etrafı kirpiklerinle çevrili, serçe kadar küçük bir uykunun meskenindesindir sessizce. Yüreğinde sınırsız bir zarafet, ellerinde dünyayı tutabilecek bir kuvvet uyuyordur seninle. Ben tüm bunları dalarak seyrediyorum daha hiç görmediğim yüzünün güzelliğine. Öksüz cümlelerimi içime işleyeceğim sesinle kulaklarıma kazıyacağın muntazam alfabeyle: “Ruhumda biriken yaraları, o kapattı gülüşüyle.”