gayri nizami aşk askeri teamüllere göre
bin imkansız sevdanın bin ölümüne denk
geçmişin aynasında sana yer yok
geçer gemiler yarınların körfezinden
deniz kızları çoktan diyar-ı terk
hepsi ölümle mükellefmiş
gözlerindeki kekik kokusu
mezarımın üzerine müebbetmiş
zamansız bir vakit değil miydi
ben öyle bir gökyüzüydüm artık
kaçıp gittim zebanilerden, meçhul sevdalardan
saçlarımdan yakaladı baharın yalnızlığı
zaptiyeler bana burada ulaşamazdı
ve sevda yolu bana yasaklandı
gayri nizami aşk kanun-i esasi içerisinde
binbir zehirli kaftana bedeldi
deniz körfezine gitmek iki idamdı
ilk sefer boynum kırılmadı
yüreğim burkulmakla yetindi
artık burjuvazi bir ölüm alaturka şarkılarda
saba tonu bu deli eylül
özürüm sevda meclisinin dışına
on bir ocak affet beni
gökyüzündeki bir ömre sahip çıkamadım
unutulanlar unutulunca unutulan unutulduğunu unuturmuş
işte burjuvazi bir ölüm bu kadarmış
deniz kızı diyarı benim hiçliğimi hatırlamış
bu kez öldürmekle mükellef
kekik kokusu ve devrimsel bir yeşillik
gözlerin devşirme bir sevda
ve tımarlar bana hep oldu mezar
dört dönüm gözyaşı
bin imkansız sevdanın bin ölümüne denk