Koskocaman zarif bir kentin keman çalışı,

Arşeyi gökkuşağına daldırıyor nazla.

Ve notalar dans ediyor halkımın barışı,

İsimli parça eserken caddelerden hazla.


Kaprisli dumanlardan yükseliyor harlı ateş,

Sevgi askerlerinin dans ettiği döşemeye.

Sımsıcak siperlerini seriyor çıplak güneş,

Bir külçe altın veriyor bir gülümsemeye.


Kıvranıyor perdeler işlemeleri sökülmüş,

Diş perisinin konduğu karanlık kervanında.

Vahalara sel basmış, tanrıdan övülmüş,

Barış adlı bir güneş doğuyor sabahında.


Devasa abidede sallanan beyaz bayrak,

Kavuşma kafilesinin koştuğunu müjdeliyor.

Güller dikenlerini dualarına katarak,

Bir ömür bekler gibi ömürlerini bekliyor.


Soluyorum düşlerimde süt beyazı akşamları,

Melek meşesinin altında geceyi gün ederek.

Bekliyorum mavi özgürlüğün kardeşi baharı,

Sabahlara kadar doğayla çılgınca horon teperek.


Hıçkırınca toprak ağaçlar uykusundan uyanır,

Karlara bürünmüş saçları bir kız çocuğu gibi salınır.

Oduncu mest olur güzelliğine bu genç ruhlu kızın

Ve tenini okşayarak vals yapar durmaksızın.


Kulaç atalım yaşanmışlıklarımızla dolu gemiye,

Ay ışığı fenerimiz güneş sadakamız olsun.

Okyanuslara bağlayalım yuvamız, adayalım sevgiye,

Ormanlardan yazımız denizlerden kışımız doğsun.