Bu iç sıkıntısının çalkaladığı kadarım işte.

İğdiş edilmiş hayallerin susamına parmak bandırıyorum.

Diken üstünde bir yalnızlıkla süslüyorum boynumu.

Kamburum alınmasın.

Ve merak ediyorum; ne zamandır kapalı perde?

Yüz yaşını aşkın muşmula,

Kırışık gerdanından ninniler fışkırtıyor.

Ezanlar bile çürümeya engel olamıyor artık.

Çünkü ben ve anti-kahramanım inkar ediyoruz yeryüzünü.

Sen olmasan ben taşlanmayacaktım, kemirmeyecektim tırnaklarımı.

Bu iç sıkıntısının çalkaladığı kadarım işte.

Parmak izim alnının ortasında.

Sen olmasan böyle hadım etmeyecekti hüzün ruhmumu.