Bir gök beklerdim göklerden uzak

Yüzüm çocuktu kapadım gözlerime ne yaptın?


Uzadı yolların kenarları ağaçlardan

Ne sapabildim bildiğimden ne kayboldum bir nefes

Bir işaret, ışık aradım belki korkumdan ama

Karanlık senin yüz dönüşündü, aydınlığıma ne yaptın?


Bana bir masal gibi anlattılar sevmeyi

Kıymetli sevgililer uzak saraylarında, en güzel bahçelerde güllerle

Dokunurdu yine ellerime dikenler

Bir kucağa sokulmak isterdim ısınmak değil

Koşup geçerdim aynalardan tılsımın tam üstüne

Belki ulaşırdı ellerim dizine de büyü sönerdi

Uyanırdım olası bütün gerçeklikten

Umut Tanrı'nın emaneti, umuduma ne yaptın?


Verdim elimi çağın eline

Yenildikçe yenilendim dünya ne güzel

Titreyen rayları koydum kervanlar yerine

İstasyonlar mühlet vermedi hanlar kadar gördün mü?

Kimse şiirimle raks etmedi

Yahut hiçbir raksı kesmedi bir barda sözlerim

Ben büyük sözler söyleyen,

Ben Tanrı'nın yerini değiştiren şairdim

Sürdün ellerini yendin beni tavımda

Yakmadı dokunduğum ellerini,

Yangınlara meylediyordu cehennemlere

Ellerime ne yaptın?


Sakınanım gölgeleri bizden bil

Bir sevmek ki suçumuzdan büyüktür cezası

Yine de reva ki bırakmaz bizi kuşkuda

Yine de reva kabullenip koşarız ateşlere

Bir bakışın etmezken Dante'den çalınacak çukur cehennemleri

Hırsızlığa meyin meyli deyip gülerken

Şaraplarla yıkanırken ve çırılçıplak

Bahtımın açıklığı mı kalır önümde?

Atlarım kuyuna, düşmek için suyuna

Cesaretse ben demem de yürekse bende

Boğulur senden olurum

Sehpasında darlıklar kıskanır da kan dökülsün isterler

Koparırsın dudağımı hakkı par etmeye

Kalır gitmem içinden


Kuşların özlediği özgürlük sen

Ağaçların dostluğu

Elinde bir gömlekle ateşlere yetişen sen

Benim uykular kadar yarınlara çıkışım

Meğer çarpan yürekmiş dedim vakti yarına çarptıran

Söylemezim, gecede kaldım sabahıma ne yaptın?