Oturmuşum bir denizin kıyısında izliyorum dağları
Esmiyor rüzgar ama sarsılıyorum
Düşünüyorum yaşadıklarımı, kızıyorum şarkılara
Her melodi bir an özlemim olmuş mutluluğum
Oysa daha çok gencim, gülebilirim esprilere
Zorlanıyorum, büyüyorum belki
Dikkat etmediğim zaman pişmanlıklarıyla ders veriyor
Kayboluyor benliğim, özlüyorum
Dalgalar çarpıyor kıyılarıma, aşınıyorum; direnmeden bırakıyorum kendimi
Gerçeğin olgusuna yeniliyorum.
Üzülüyorum, unutuyor insanlar beni
Fil hafızam tekrar ediyor hepsini, unutuluşumu unutturmuyor asla.
Düşünürken bunları vazgeçiyorum banktan başlıyorum yürümeye
Bir yanımda denizin huzuru diğer yanımda korkunç kalabalık
Nereye gidiyor bu insanlar?
Neden gülüyorlar?
Bir ben miyim acı çeken?
Bir ben miyim lanetlenen?
Neden Tanrı'm umursamıyorsun beni?
İsyanımla başlıyor yağmur, kızdırdım galiba onu
Kaçıyorum ondan
Bir ara sokakta kayboluyorum
Bir kadının ağlamasıyla buluyorum kendimi
Düşünüyorum
Kaç kadın hak etti bunu?
Kaç kadını o sokakta bıraktım?
Yanına gidemem, izliyorum uzaktan
Onda farklı farklı yüzler görüyorum, hepsi ağlıyor
Belki de istediğim buydu
Bencilliğim hafifletir belki yalnızlığımı
Bağırıyor kadın tıpkı benim gibi isyan ediyor ona
Islanıyor, mutlu ediyor bu beni
Yalnız bana kızmamış
Haklıyız oysa her defasında
Anlamıyor hiçbir zaman olmamış insan
Damlalar karışırken saçlarına bir sigara yakıyor
Tanrı düşüncelerini hissetmiş olacak ki izin veriyor ona
Damlalarını uzak tutuyor sigaradan
Bu hareketiyle bir kez daha etkiliyor kadını
Siliyor gözyaşlarını belki de inanmak istiyor tekrardan ona
"Şafaktan önceki son karanlık" diyor
Değişmesini istiyor her şeyin
Süzerken tüm ıslaklığıyla etrafı takılıyorum gözlerine
Şaşkınlığım, hüznüm akıyor gözlerimden
Hafifçe gülüyor ama ne güçlü
Güç alıyorum ondan hafifçe kaldırıyorum yanaklarımı
Verdiği güç yanına çekiyor bedenimi
İtiraz etmiyorum, yürüyorum
Yavaş yavaş çöküyorum yanına
Siliyorum hayatının karalığını gözlerinden
Burnuma çarpıyor saçlarının kokusu eğer hak edebilirsem cennetim böyle kokmalı
Yüzünde güneşin yansıması kamaşıyor gözlerim, bakamıyorum
Kafasını omzuma koyarken affediyorum Tanrı'yı
Belki yeni bir intiharın urganını bağlıyorum
Sığınabileceğim tek şey o belki
İtiyorum tabureyi
Kolumu atıyorum omuzuna
Göğsümde hissediyorum nefesini
Ölüyorum
Cennettin ıslak kokusunda
Kayboluyorum