kaldırıma oturduğumda mahalleyle tekrar buluşuyorum

köpekler ve kediler yavaşça yanımıza çöküyor

dinlemeye başlıyorlar hikayeyi.

bileklerimden soğuk hava giriyor ama duyduklarımdan hissedemiyorum bedenimi


bir kız çocuğu oluyorum on dört yaşında

büyüyen karnımı bir banyo odasında bırakıyorum

tesadüfen var olan bir cam

bir cinayete azmettiriyor

kendimi hep kaçmak istediğim yerden kurtulmuşken buluyorum

yoldaşım yok

ilacımı vermiyorlar bana


bir kız çocuğu büyütüyorum, ölü,

elleri ve ayakları ve dünyaya yeni açtığı gözleri

bir kamyonun adi plastiğinde ezilmiş

camdan bakmaya boyum yetmiyor

tek duyduğum bir ezilme sesi.



bir genç kız oluyorum anadoluʼda.

kitap okumayı bildiğim zamanlardan

aileme mektup yazıyorum

dayak sahneleri betimliyorum

sevgi dileniyorum

annemin beni doğuruşuna şahidim

biri ise ölmemi istiyor

canım yandığında da ağlıyor yine.

bir ruh hastasının azmettiricisiyim intihara

büyüdükçe cinayetlerim çoğalıyor

adım güzel, ben yaşayayım, bırak diyorum


yaşlı bir kadın oluyorum tarlabaşıʼnda

dünyanın en eski mesleğine çarşaf seriyorum

kirlileri yoldaşım yıkıyor

böyle bu tekneyi döndürüyoruz

siyah çöp poşetleri, yaşlı çirkin erkeklerin dölleriyle dolmuş

her akşam sekizde çöp kamyonuna yetişiyorum

bu akşam diyorum, beni de alın kamyona



kitabı ezbere bilmeyen bir insan oluyorum bu ülkede

sırf bu yüzden hapis yatıyorum

yanımda çocuklar ve kadınlar

benim suçum kadın olmak mıydı yok fakir olmak mı,

cevap bulamıyorum

diğeri soruyor

benim suçum roman olmak mıydı kadın olmak mı,

benim ki kürt olmak mıydı

benim suçum alevi olmak mıydı

sadece çirkin olmak mıydı



ne olacak bütün bunlar

        bütün bunlar

ne olacak



beni annem doğurdu, sen öldürmek istedin.