Peş peşe yakılan sigaralar, sürekli duyduğum endişe, engel olamadığım duygular, kafamda tozlanmış fikirler, bu lanet oda, bu kokuşmuş beden. Sahi kimdik biz, neler yapardık neler düşünürdük? Nelerden keyif alır, neler için yaşardık? Tüm bunları düşünerek yazdığım bilmem kaçıncı cümle. Aynada bakmakta güçlük çektiğim yansımamı karşıma alıp kendimi ne kadar umursadığımı düşündüm. Belki de fikirlerimi beyan etmeliyim, dedim kendi kendime. Bu bir yok oluş olabilir mi? Yoksa benim için var olmanın karşı konulamaz çekiciliği mi? Bedenim biraz ürkmüş olsa gerek ki göz teması kurmak istedi aynadaki yorgun simamla. Bir sigara daha yaktım sonra, gülümsedim biraz. Bugün biraz içmek istedim, çok az. Çok az olmak istedim bugün. Mümkün olsun istedim mutluluk, bunu da az istedim. Çok isteseydim olurdu belki. Her şeyden biraz istedim. Birazdım çünkü o kadar olabiliyordum. Ciğerlerim ağrıdı biraz; çok değil az, çok olsa ağlayacaktım. Olmasa da ağlayacaktım, ağlamak şimdi alçakça mı olacak? Dikkat çekmeye çalışıyor gibi mi olacak? Yoksa biraz çaresizlik mi? Yüzümü yıkamalıyım artık sanırım, çişimi de çok tuttum zaten.