ahududu reçeli ve güneşli sabahlar

yaşamak sancısından geriye kalan henüz yitirilmemiş baharlar

öyle tatlı bir sabah ki

duvarlar ve aynalar acı vermiyor

intiharsız bir sabah doğuyor

gülümseyen perdelerden

sancılı varoluşum balkon çiçekleri kadar mutlu!

bahar bütün neşesiyle geliyor

delik deşik ediyor bütün siyahlıkları!

öyle tatlı bir sabah ki

güneş şarkılarla doğuyor

sonsuzluğa uçuyor kelebekler

çiçeklerin gövdesinden yayılan senfoninin renkleri

gülüyor kediler ve kargalar

dünya sanki bir palyaçonun burnu bugün!

neşeli şarkılar saçılmış bütün evrene

koşmuşsun sokağa doğru

bütün neşe ve gözleri parıldayan terliklerle

yemyeşil ağaçlar görmüşüm

kargalara gülmüşüm...

bütün neşe ve gözleri parıldayan terliklerle

gülümsüyorum işte öyle bir çocuk gibi

engel olamıyorum gülüşlerime

çilekli pastalar kadar mutluyum!

bahar geliyor

pasta süsleri gibi geliyor bahar...

ve ben pasta süslerken gözyaşlarıma

hiç engel olamamışımdır.

öyle bir sabah ki bu

yıllar sonra kaybolan kedim pencereme gelip

bana gülümsemiş gibi bir sabah...

eski şarkılar kadar, panjurlar kadar

eski devirler kadar parıltılı

nisan geldiğinde ölemeyen bir kelebek kadar!

bahar doğduğunda doğacak olan bebek kadar!

renkli saçlar kadar...

işte şimdi dar ve çiçekli bir sokaktan geçer gibiyim

etrafımı kaplayan müstakil evler

yüzüme tanımadığım ışıltılar doğmuş

çizgili pijamalarımsa çok mutlular

yaşlı ve sevimli perihan teyzem beni bakkala yollamış gibi bir sabah işte!

saçlarıma nazikçe gülmüş güneşler

kargalar çok güzel şarkılar söylemişler

öyle değil mi bahar?

birazdan demlenir çay, annem eve gelir ansızın

annemin ansızın öğlen eve gelişidir bahar!

mutluluk verir, mutluluk alır!

deliliğim her sabah olduğu gibi bana şarkılar söyler

kahvaltıyı büyük bir sevinçle hazırlıyor

iliklerime işleyen baharın

yüzüne çiçekler dikmek istiyordum

masamda plastik çiçekler, dergiler, kitaplar

yalnızlıklar...

her biri yıkanmıştı baharın güneşiyle!

acımı ve kendimi unutmuştum sanki

gülümsüyordum işte öyle bir çocuk gibi

terliklerim ve pijamam gülümsüyor.

ahududu reçeli ve güneşli sabahlarda

eski şarkılar ve anadolu rock

buruşuk posterler ve aynalar

güneş ve kediler

sütlü kahve sıçramış bol gömlekler

dans eden palyaçolar ve romanlar yarım bırakılmış

balkon çiçekleri, guguklu saat, portakal suyu

bir kelebek yaşamayı icat eder gibi

gülmeyi yeniden öğreniyormuşum gibi

neşeli bir şarkıymışım sanki

saçılmışım bütün evrene

sarı karavanlar, sarı karavanlar boyamışım

parmak uçlarımla

piknikleriyse çok özlemişim

mutluluğum kareli sofralara ağlamış

bir bahar pikniğinde

akortsuz gitar ve kesik teller

eski şaraplar ve uçurtmalar

aşık olmuş gibi koşmuşum

sümbüllerden geçen turnaları seyretmiş gözlerim

sığ bir uçurtma uçmuş çiçeksiz!

bense gözlerimle ağlayamamışım

şiirlerle ağlamışım şiirlere!

yüzüme gülümsemiş bahar

kırmızı bir şapkanın deliklerinden

kahküllerin bahar gibi düşmüş gözlerime

yüzüne bahar gelmiş demek isteyen

bir şairin dizeleri gibi

aşk şiirleri yazılmış yemyeşil sessiz ormanlarda

unutmuşum acımı göllerde

göllerde unutmuşum aramayı yüzümü, kendimi

kendimi unutmuşum ben!

mutlulukmuş baharlar...

al götür bütün kimsesizliğimi bahar...

öyle değil mi bahar?

eğer sen şimdi gidersen bahar

profiterol yapmayı unuturum

gitme lütfen, lütfen gitme!

devirler gitsin, sen gitme

gülümsüyorum işte öyle bir çocuk gibi

engel olamıyorum, engel olamıyorum!

gülümsüyorum işte öyle bir çocuk heyecanıyla!

aşık gibi, kırmızı şapkalar gibi, panjurlarca...

kahkül gibi, palyaço ve mektuplar gibi...

mavi panjurların ötesinde kuş ötüşleri

tutturmuşum, dilimde yitirilen bahar nağmesi

yüzüme dokunma öyle

saçlarıma tutturulmuş çiçeklere gülümse!

yüzüme dokunma öyle, öyle tırmalama yüzlerimi

annem güler gibi, dans eder gibi

saçlarımda adsız bir çiçekle dans eder gibiyim!

gelme baharın gelişi gibi

ağlarım, ben dayanamam ki

bir çocuğun masumiyetinden akan gökkuşağı gibi

gelme bir sabah bahar gibi çıkıpta

her bahar saçlarıma ölecek çiçekler asılır...

ağlama çocuk, ağlama, ağlama!

damlamasın diye ahududu reçeli çizgili pijamama

ağlamamak için kendimi zor tutmuşum gibi bir sabah

ağlama dedim ona

bahar gelecek

zaman duracak

ve insanlık tam burada gülecek!

gözyaşlarınla plastik çiçekler sulamak gibi bir şey

ah büyülü baharım

mevsimlerin ardında bir kedi ağlıyor gibi...

ahududu reçeli ve güneşli sabahlar

eski şarkılar ve anadolu rock

ah büyülü baharım!

bütün günbatımlarının büyüsü olmalı bu!

yitirilen bütün zamanların kırıntısı

insanlığın bütün gülüşleri

cumartesi sabahlarında kurulan sirk gibi

ah bahar, mutlulukların mutluluğu!

atlı karıncalar, mutlu şiirler gibisin...

çok güzelsin, yitme...

hep gel bahar, seni bekleyeceğim

terliklerim ve çizgili pijamam

seni bekleyecek

şarkılar, panjurlar, kargalar, gülüşler, acılar...

seni bütün güzel duyguların hissiyle bekleyeceğim!

ah bahar, benimki bir kelebek umudu işte...

saçlarımda çiçekler açar gibi

gülümsüyorum işte öyle bir çocuk heyecanıyla!

ahududu reçelli sabahlarda öğreniyorum gülümsemeyi

çizgili pijamam ve terliklerimle koşuyorum sana!

çok güzelsin, yitme...