Çocuk mırıldandı.

Usta homurdandı,

Çocuk sustu.

Söylemek isterdi çocuk

Uydurduğu tekerlemeyi.


Çocuk ellerini sildi üstüne.

-tornacı çocukların elleri temiz olur mu hiç-


Çocuk yürüdü evine

Gecenin on ikisinde.

Aldığı ekmeği kardeşlerinin önüne koydu,

Çocuk yattı.

Diğer çocuklar ekmeği yedi.

Kuru boğazlarından geçen kuru ekmeği.


Çocuk kalktı

Sabahın dördünde.

Güneşi uyandırdı çocuk.

Çocuk mırıldandı.

Sokak horladı,

Çocuk sustu.

Söylemek isterdi çocuk neşeyle,

Uydurduğu tekerlemeyi.


Çocuk cebinden

Dünden kalan ekmek parçasını çıkardı.

Kuru boğazından geçti kuru ekmek.

Çocuk öksürdü...

Usta, başla işine! dedi

Çocuk sustu.

Boyunun yetmediği torna makinesine yetişebilmek için

Tabure çekti nasırlı ayaklarının altına.

Çocuk mırıldandı.

Makina bağırdı.

Çocuk sustu.

Oysa ne çok söylemeyi isterdi

Uydurduğu tekerlemeyi.


Çocuk durdu.

Çocuk durdu.

Çocuk baktı.

Ellerine

Makinelere

Tabureye

Yağlı önlüğüne.

Çocuk güldü.

Mırıldandı çocuk.

Şakıdı.

Sesini yükseltti çocuk

Bağırdı.

Fabrika yankılandı.

Çocuk söylüyordu işte,

Kendi uydurduğu tekerlemeyi.

Usta homurdandı.

Çocuk devam etti.

Usta bağırdı.

Çocuk neşeyle devam etti

Usta bağırdı!

Çocuk sustu.

Ellerini üstüne sildi.

-zavallı çocukların elleri temiz olur mu hiç-

Çocuk yürüdü.

Oysa çok istemişti

Tekerlemesi o bitirmeyi.