İçimde çılgınlar gibi kahkaha atmakla, yırtına yırtına ağlamak arasında gidip gelen bir kız var.

Ve bunların olamayışından kaynaklı ortaya çıkan donuk bakışlar...

Hayali kurulan, planlanan tatiller var

Ve evden çıkarken bir ton soruya yanıt vermek gereken durumlar...

Hedeflenen başarılar var,

Yaşanmak istenen şehirler,

Özlenen insanlar,

Üç kuruş para için gecesini gündüzüne katarak çalışıp almak istenen eşyalar,

Ansızın o üç kuruşun zorunluluktan cepten çıkışı

Ve kaderin bize hain oyunları var.

Bir de ümidi hiç kesmeyişlerimiz var.

Çünkü yaşamak başlı başına bir ümittir.

Mutlu ve huzurlu olmaya çalışan insanlar var

Bir de masada duran antidepresanlar...

Yaşamla mücadeleden yorulan ve ümidi kesip yaşama son veren, son vermek İsteyen, buna kalkışanlar var.

Bir de vazgeçişler...

Su gibi akıp giden zaman, çeşitli sorunlarla uğraşan insanlar var.

Bir de hiç bitmeyen bu kısır döngü...

Yaşamak tam olarak nasıl bir his?