öyle gitmedin ki buralardan
şimdi kalkıp geri dönesin
sevgisiz kaldıysak ne vakitte oldu bu
hangi mevsimin hangi akşamında
gözlerinde bir ışık seni beklerken
ve kaybolurken ardınsıra
rüzgarın defettiği yalnızlık
kim seni bu hüsranın içinden çıkaracak
sana bir akışa hapsolmuş cümleler
gizli defterin kara puntolu
kelimelerinden seçip getireceğim
ne sen gitmeye çalısacaksın artık
ne de silinecek yüzünden aydınlık
sen kaybolacak kadar terkedilmiş değilsin
öyle mahrur bakışların kimseyi celbedemez
yalpalayarak yürüyemezsin başıboş sokaklarda
kaldırımlar sana yön gösterebilir belki
ancak sen yalnızlık sandığına yürümelisin
bağrında bir sızıyla yardım dilenmen anlamsız
kahrına bir çare yeryüzünde bu kayıtsız
dinlenmek sana hak değil öyle bir ağaç dibinde
kalk yerinden yürü daha kendini görmelisin.