[Güneşi sever, ona bağlanırız. O sarı sarı gülüp al al utandıkça anlarız bir günü daha bize sunduğunu. Gündüzü ayan o, gölgeleri sevdiren de. Güneş, bir koyunun nesi olur peki? Ne kadar şımarabilir bir koyun sıcak otlakta? Çok fazla…]

,

Bir gün bir koyun

Güneşe tutkun

Güneş de ona

Vurgun mu vurgun

,

Her neşesinde

Koşar hep peşinde

Benek benek yüzü

Ve küçük gözleriyle

,

[Noktalar… Hayatımızın en anlamlı imleri. Yönümüz, sınırımız, sesimiz onlar. Hem başlangıç hem bitiş. Uzun ya da kısa, anlamların toplamıyız.Benekli bir koyun cansız hayatımıza temiz vurgudur. Ve vurgu anlam katandır sözlere. Kısa veya uzun...]

,

Çok güzel kalacak

Kalbini açarak

Kıvır kıvır o

Saçını salarak

,

Sürü sürü pek

Aynı hikaye

Ne roller değişti

Ne tarihi komedi

,

[Koyun! Uysal, sakin, sürü hayvanı… Güçlü bir imge, sömürgeli zihinlerimiz üzerine. Ama koyuna benzetmek birini, ne acı! Çünkü saflığına değil düşüncesizliğine… Çünkü sütüne değil sessizliğine ve esaretine...]

,

Ama bu koyun

Düşler güneşiyle

En renkli göğün

Ufuk çizgisinde

,

Özgürlük kuşunu

Büyütür içinde

Güneşle uyanır

Uyur ay dedeyle

,

[Düşler özgürse güzel. Ne zaman ki düşlerimiz başkasının ağzından düşer, işte o zaman her düş yaradır. Acıtır. Düş gerçeklikten uzak kaldıkça yara açılır. O halde yaşasın tam bağımsız düş gücü!]

,

Gün batımını

Tüyleriyle çeker

Kızıl yanaklardan

Güneşi öper

,

Gece olunca

Serpilir kitaplar

Yıldızlar diz dize

Masal dize dize

,

[Bilmem deneyen var mı güneşi ya da geceyi öpmeyi? En mutlu olduğunuz an aslında güneşi ve geceyi öpersiniz ellerinden. O ellerle mutlusunuzdur çünkü. O eller sunmuştur size aşkın sonsuz örgüsünü. Son sözü şiir söylese de yinelemek güzel. Geçer kuraldır: İncelik bilmeyen boğulur.]

,

Şiirli sayfalar

Gittikçe derin

İnceliği bilmeyen

Boğulur bu denizde