Akşam oluyor

Tanrıʼnın on emri yazarkenki telaşı gibi

Ellerim de satırların ortasına konuşlanıp

Defterin çizgilerini boynuma doluyor

Satır başlarına yetişemeden oracıkta can veriyorum

Çünkü seni bir put gibi gören gözlerim,

Ve ellerim seni parçalayıp gitmeden önce

Yine bir fotoğrafını çeksem batının düzlüklerinde

 

Saçlarından akan boyayla renklenen kaldırım taşlarını

Görüp de kıskanacak birçok fresk sanatçısı

Güzelliğini konuşacak birçok sanat dehası

Göğsünden alnının ortasına ahenkle ulaşan çizgiler

Altın oran, Fibonacci spirali, kompozisyonlar

Çenenden dudaklarına uzanan dinamik tasvir!

 

Sırtıma bir yük gibi oturan altı yılım

Ve senin beni tanımaman dert değil

Çünkü aynı dünyayı paylaşıyoruz

Artık sen bilmesen de aynı düzene sövüyoruz

Ben bir gökdelen tepesinden kelimeleri aşağı atarken

Sen pencerenden giren havayı gökyüzüme üflüyorsun

 

Düşünmenin yasak olduğu devirlerde

Hayalinle dolduruyorum yatağımı

Sen ayna karşısında makyajını silerken

Gerçekler alnımın ortasına kurşun atıp

Dudak kenarlarıma utanmalarını söylüyor

Bu döngü böyle sürüp gidiyor

Ben seni ayna karşısında görmeye devam ediyor;

Utanacağımı bildiğim hâlde uyuyorum

Çünkü herkes bunu bilir

Uyumak için hayal kurmak

Hikâyesi yarım kalanlar içindir