Akşam oluyor
Tanrıʼnın on emri yazarkenki telaşı gibi
Ellerim de satırların ortasına konuşlanıp
Defterin çizgilerini boynuma doluyor
Satır başlarına yetişemeden oracıkta can veriyorum
Çünkü seni bir put gibi gören gözlerim,
Ve ellerim seni parçalayıp gitmeden önce
Yine bir fotoğrafını çeksem batının düzlüklerinde
Saçlarından akan boyayla renklenen kaldırım taşlarını
Görüp de kıskanacak birçok fresk sanatçısı
Güzelliğini konuşacak birçok sanat dehası
Göğsünden alnının ortasına ahenkle ulaşan çizgiler
Altın oran, Fibonacci spirali, kompozisyonlar
Çenenden dudaklarına uzanan dinamik tasvir!
Sırtıma bir yük gibi oturan altı yılım
Ve senin beni tanımaman dert değil
Çünkü aynı dünyayı paylaşıyoruz
Artık sen bilmesen de aynı düzene sövüyoruz
Ben bir gökdelen tepesinden kelimeleri aşağı atarken
Sen pencerenden giren havayı gökyüzüme üflüyorsun
Düşünmenin yasak olduğu devirlerde
Hayalinle dolduruyorum yatağımı
Sen ayna karşısında makyajını silerken
Gerçekler alnımın ortasına kurşun atıp
Dudak kenarlarıma utanmalarını söylüyor
Bu döngü böyle sürüp gidiyor
Ben seni ayna karşısında görmeye devam ediyor;
Utanacağımı bildiğim hâlde uyuyorum
Çünkü herkes bunu bilir
Uyumak için hayal kurmak
Hikâyesi yarım kalanlar içindir
Ferah
2020-06-15T13:59:45+03:00Çok güzel bir şiir, kaleminize sağlık.
Aslı
2020-06-15T13:52:19+03:00“Çünkü herkes bunu bilir
Uyumak için hayal kurmak
Hikâyesi yarım kalanlar içindir”
Bu dizeler beni seneler öncesine götürdü. Kaleminize sağlık, güzel şiir olmuş.