İnsanları anlayamıyorum artık. Kendilerini nefes alabilen birer tanrı zannetmeleri benim açımdan çok gülünç. Zira var olduklarını bile ispatlayabilecek delilleri bulunmazken ellerinde, bunca tantanaya girişmeleri nedendir? Neydendir bu serkeşçe tavırlar? Neydendir ben bilmişim havalarında körebe misali gezmeleri? Neye gebedir bunca insanlık, bunca insanlığın çilesi..?


Nasılken, neyden olduğunu bile bilmezken. Neysin ki neyden olasın?

Neyine güvenirsin de kafa tutarsın toprak anaya?

Neyin var da elinde yok çekersin yaratıcına?

Tek başına izler durursun her şeyi, herkesi.

Tek başına var olduğunu hissetmezsin de,

Silinen insanlığını başka bedenlerde, başka ruhlarda, bambaşka hayatlarda aramaya bayılırsın.

Bir olmak da istemezsin,

Bencilsin, kibirli..

Küçük dağlar bile amâdeyken hizmetine,

Ben yarattım diyebilecek kadar da acizsin.

Herkesi kendin gibi sanırsın. Herkeste kendin olanı ararsın.

Aradığın bütün güzellikleri başka bedenlerde bulur da onları yakıştırırsın kendine. 

Sanarsın her bir şeyi. Sonsuz gibi. Sen gibi. Herkes gibi. Utanmazsın herkesleştirirsin kendini.

Sandığın kadar da yoksundur aslında. 

Bil isterim. Koca bir sanrısındır bu dünyada. 

Sen yoksun. Bugün varsın, yarın yoksun. Dün zaten hiç olmadın. Var mıdır ispatın?

Zamanda eriyip giden de sensin işte böyle!

Sen insanoğlu;

Gerçeklerden uzak, doğru da olduğu sanansın.

Gerçeklerin içinde biharap olansın.

Gerçek ne kadar doğru? 

Doğru ne kadar gerçek? 

Döngülerinde böyle dolanıp duransın.

Sınırlıdır bilgin, varlığını açıklamaya gidebilecek her bir yola.

Tek bildiğin şu olsun da,

Aslında var olmadığını bilesin.

Etin ne budun ne ki?

Her şeye ismini uzatırsın. Sen koca bir acısın ki sensizliği de acı sanırsın.

Sen insanın oğlu insan..

Sen bir varsın bir yoksun.

Gözlerin arasa dursa da nafile etmeyecek bilesin.

Sen bi varsın bi yoksun.

Hiç var olmayıp da bunu iddia ettiğin gibi..