Dargının şuursuzca yürüdüğü yol,
Onun zaten arayanı yok.
Biz milyonlarca çocuğuz;
Saçı sakalı karışmış,
Küstürülmüş,
Yalnız bırakılmış...
Anlatamamış, anlaşılmamış.
Biz milyonlarca çocuğuz, ağlatılmış.
Kırgınız herkese, yeryüzüne kırgınız.
Kırgınız bizi bu hayata getiren,
Hiç tanımadığımız gecelere.
Bize irademizi sorgulatan her şeye;
Binlerce yıldır kırgınız.
Kırgınız öğretmenlere;
Patronlara, semtte ki abilere,
Ve Amerikalılara kırgınız.
Sakallarımda,
Kiraz aromalı bir tütün kokusu.
Milyonların sığınağı sokaklarda geziyorum.
Pencereler kapalı, bekleyenim yok.
Kimsesizliğimi alıp kenarlara geliyorum.
Sahillerde yunmuyor artık ruhum,
Karanlık ne yapsam da ellerimden çıkmıyor.
Öyle ki denizleri kirletiyorum.
Ellerim kanayana dek çitiliyorum.
O kadar dualarla çitiliyorum, olmuyor.
Yoruluyorum denizler kirleniyor benden,
Hangi düşünceye kapılsam; mahcubum.
Kumdan bir kale gibi,
Kurduğum ne varsa, yıkılırken görüyorum.
Bu benim;
Ökçem üzerinde dönüp,
Devlete kırılıp;
Allah'a koşuşum.
Bu benim,
Hiç dinmeyen,
Kimsesizliğimdir.
Bu benim;
Güzel kızları korkutan,
Aymaz romantikliğimdir.
İşsizdik, dişlerimiz sarıydı Allah'ım,
Bodrum katta yaşıyorduk, üşüyorduk Allah'ım.
Karılar gitmişti, karısız kaldık Allah'ım.
Borçlarımız vardı, kafamıza sıkacaktık Allah'ım.
Yorulduk çok yorulduk Allah'ım,
Bir gece seni aramaya çıktık Allah'ım...
Biz milyonlarız, Allah'ın peşinde,
Bir çocukluk uykusundan uyanıp,
Annemizin kucağından,
Şeytanının sofrasına atladık.
Kırgınız ama kızgın değiliz,
Biliyoruz kral da ölür, soytarı da.
Kaçtık yine de kaçtık ansızın,
Gökyüzüne baktık, camilere baktık,
Esans kokan amcalara sorduk,
Ex patlattı kafaları öleceğiz sandık,
Cinler şeytanlar ve bizler oradaydık,
Ciğersizdik, kalpsizdik, hayırsız evlatlardık,
Buna rağmen Allah'ı bulacaktık.
O benim şahdamarım, varlığım,
Karlara kan kusarken andığım.
Eğdir başımı önünde,
Alnımda sevdamın izi çıksın.
Yoksa bu yalanların içinde,
Kendimden olacağım.
Biz milyonlarca çocuğuz,
Hakikate aç bırakılmış.