I.

denizin altında uçmak

durmuşluktan yorulup koşmak

bu ağaç kovuğunda bulunurum telaşıyla 

şehrin en işlek caddesine kaçmak

bu pencereden bakıyorum artık dünyaya.

ağrıtıyor başımı sessizlik

uyuyorum gürültüler içinde 

mezarlarda yaşıyorum bir tek


sevmeyi öğrendim yozlaşmış ülkemin 

dağılmış vatandaşlarını 

bir güvenmeyi öğrenemedim 

bir de babasız bir çocukluğun ağırlığını 

geberene dek omuzlarımda taşımayı 


insanın ya tanrısı olmalı 

ya babası 


yoksa salınıyorsun arayarak bir yol

yürünülesi ve bir yerlere çıkan 

ve o yolda tutulacak eller, şanslıysan 

ya da ölesiye yalnız

dikenler üstünde uyuyarak geceleri 

sırtın kanlı

yüreğinde hep kimsesizlik derdi

dudağını bastırdığın her serzeniş

önlenebilir bir ölüme gebeydi 

ne sandın

sabaha çıkmayacağını bilenler 

yazdı kimliğine geceyi

nasılsa yaş on yedi 

yolun tamamı edebilir

sonundayız ömrün petya gibi


ilk cinayette tükenmeyen 

insanlığın derdi neydi 


II.

yakılmışlıktan yoruldum, sönmüşlüğe kızgın değilim

hazzetmediğim bu alemde ölmüşlüğüme kefilim

bâkidir yaşamanın ısınamadığım telaşı

sızlayan kalbim hangi dipsizliğe yakışır

yanaşıp dünkü karanlığın akılsız sorumlularına 

utanmadan aydınlık meselelerine karışır 


ölürüm bir başkasının yaşaması uğruna 

vicdanım halen bencillik korkusuyla bakışır