Aralıklı sokak mayhoşluğundan,

Karanlık masalarda göz yaşı dökmenin hafifliğinden

Toplumdan omzuna sığınmak

Ve elli-beş metrekare uzağımda

İfritlerini klozetime kusarken

İki arka odada tüm mahalleyi dinliyorum.

Ağlayan ergenleri,

Orgazm çığlıklarını komşuların,

Arka bahçeyi basan köpek sürüsünü

Kaşif edası ile oturduğum yerden,

Defalarca tuvalete kalkışını ve

Kapının zoraki kapanışını

Kulağımın en içinde

Kaburgamın en uzağında hissediyorum

Diş macunu ferahlığı ve

Dış kapı mandalı yetimliği ile

Yanına sokulmaya çekindiğim karanlıklar oluyor.

Onlar gibi her fotoğrafta çıplak olamıyorum.

Işığı kaydetmenin ciddiyetini bilerek,

Doksandokuz'da deprem gecesi kravat takan dedemden

Öğrendiğim beyefendi tavırlarımı her yirmi-beş karede bir

Taşımak istiyorum.

Henüz toplanmamış bir masada çıtırdayan sigaramın,

Odaya doluşunun seyir keyfini yaşıyorum.

Bahçedeki cin evine benzeyen kadim meşe bana bakarak,

Derdimin tek düzeliği ve bencilliğine söver gibi sola yatmış.

Hala göremedim gözlerinin ardını

Gözlerin her an içini dökecek gibi parlarken,

Hikayenin heyecanı ile yutkunmanın sana kattığı çekicilik.

Kahraman serçe parmağımın özel gücünün adı,

Senin sağ bacağın.

Şehirden gidemez oldum bilhassa

Aile üyelerinin ad günlerini hariç tutarsam.

Sana varmak/ulaşmak/olmak önünde duran çıplaklık,

Çıplaklık aynı şey değil Afrika ile.

Aynı koku da değil genç bir tren için

Aykırı bir makara sarışı ve üzerine geçirdiğin çarmıh

Gerisindeki depresif bahaneler, mektuplara sebep olmaz.

Çünkü postane uzaktır sevgilim ve

Postacı aslında mahalle torba-cısıdır.

Huysuz bir orospunun camdan bakkala kuyruk sallaması

Bakkalı pezevenk de yapar, müşteri de.

Sigaramızı yakalım ve Amerikan malı füzeleri izleyelim,

Orta Doğunun yanışını sana mum ışığı edeyim

Kocaman adamların kocaman savaş uçaklarının kuyruklarından,

Saçılan çiğ taneleri göz altlarına hafif bir makyaj olsun.

İktidarın tahrip ettiği dehlizlerden sıcak bir yuva kurup,

Sana alacağım tüm çiçekleri bir Anadolu köyünden ithal koparayım.

Çağımızın üçüncü harp depremleri başlamadan,

Biz ölmeye koyula-biliriz.

Dünya emperyalizmin ahırı sevgilim,

Sen, kirasını ödeyemediğimevimsin.

-Dublörlerin robot resmi olmaz.