daha yolun başındayım,

bir yurdum yok.

içimdeki kalabalıkları öldürecek insanı buldum sandım.

onu öptüm, sardım, öldürdüm.


yine de yol bu yaşam ve yıllar çok geliyor gözüme.

heyecanı hissettim, tabii ki böyle kimsesiz ve çaresiz değildim her zaman.

delice ve korkunç şeylerden ibaretti mutluluklarım.

insanları aldım yalnızlığımı geçiştirmek için avucumda buruşturdum.


onlar da kağıt gibi köşeye attılar beni,

insanlar yalnız olanların ahını almak için birbirleriyle yarışır.

ben de içimde yıllardır biriktirdiğim ahları cömertçe dağıttım birbirlerine benzeyen yüzlere.


kızgın mıyım?

sana, onlara, gidenlere.

burada olduklarını iddia edip hayaletten farksız olanlara.


kızgınlığımla bir ateş çıkarmayı çok isterim,

çok isterim yalnızlığımı yeni ve eski yüzlere bir borç gibi ödetmeyi.


BEN,

mutluluğumu da ateşe çeviririm,

ve sonra kül olana kadar,

bir ceset olana kadar-

içinde debelenirim.