Doğru ne bilmiyorum, nerede durmam gerektiğini bilmiyorum. Her şeye hakkım var gibi, kavanozdaki her şeye ve poşetteki her şey benim hakkım gibi. Beni ne durdurdu? Bir minik kurtçuk. Bebekken de kıl durdurmuştu. Şimdi daha canlı olanları korkutuyor demek.  

Ben ne yapacağım? Benim normalim ne olacak? Normal nedir, insanlar nasıl çizmiş, ah bu insanlar! Saatlerinizi nasıl geçiriyorsunuz kafayı yemeden. Ben de her şeyi yiyorum. Kurtları bile yiyorum. Protein diye düşündüm. Turşu da bozulmuş ama tuz diye düşündüm. Pilav tuzsuz olmuştu yanında iyi gitti.  

Ben durmayı bilmiyorum, doymayı bilmiyorum. Ve korkuyorum kendimden. Onu sevmeye kucağıma almaya çalıştıkça daha çok vahşileşiyor. Yüzsüz gibi daha çok istiyor. Ben görüp görebileceğiniz en iyi yüzsüzüm. Benim bir yüzüm yok, benim bir canavarım var bir de azizim. Sanıyorum ki insanda her şey vardır.  

Aziz diyor ki şşş uslu ol. Hayır diyorum aziz, sakin olamam! Nasıl sakin kalabilirim bunca şeyi bitirdikten sonra. Nasıl açıklayacağım hiçbir şey yapamayacağımı. Elimden hiçbir şey gelmez. Bulaşıklarınızı yıkayamam, birkaç saat daha kalamam. Çaresizliğimi nasıl göstereceğim. Havanla bir sürü şeyler dövdüm, ellerim incindi. Onları önünüze getiriyorum. Alın işte anlayın her şeyi.  

Beni odamdan çıkarmayın istediğim her şeyi getirin sonra siktirin gidin beni yalnız bırakın. İşte ben böyle çirkin bir insanım!  

Tamam diyorum sustum, seni kabul ediyorum. Canavar alayla gülümsüyor.