Deniz dolmuş bugün;


kaybolduklarım solduklarımve pisliklerim var yanımda.


Tuzu kurutuyorum

gözyaşlarımla.

Kabuk bağlamış yaram

kayaları kanatıyor.


Denizin rengine siyahlık

vermemekte ısrarlıyım.

Ancak ağlıyor mavi güzelliğiyle

dağların karına

hasretmiş gibi. Ben,

kime neye hasret bilmemekle

sadece bakıyorum

karlı dağın mavi yeşil renklerine.


Denizin beyaz köpüğü dağdaki

kara aşık gibi belki de

değil, olsun.


Bilemiyorum var olduğumu

yabancılardan ve ağladıklarımdan

azlığımı arttırıyorum.


Unutturdum bugün derin uykularıma yok olmadığımı.


Umut: olduğu kadar yazıyor

sorulacak bir ilki...


Sonunda kırıyorum,

kul olduğumla

lal olduğum ayırt edilmeyeceği gerçeğini.


Kal biri ki habersiz çıtasında.

Susuyorum aldıklarımla.

Mutluyum belki de suratsızlıklarımı,

suratıma aşklarla sunanların yanında.