bir deniz kızına vurulmuş
tuna avcısıydım
kulaklarımdan astı beni poseidon
midyelerle kaplı gemisinin direğine
ama ben yine de indim oradan
ve baktım ölümün gözlerinin içine
ben ona baktıkça
sen de bana baktın
kaçtık
bir okyanus kadar zaman
altımızdan kıvrılarak aktı
nasılını sorma
bir şekilde aktı
ve kader bizi
tanrıların olmadığı bir denizde
devletin olmadığı bir adaya çıkardı
önce aşık oldum bu iki kişilik anarşiye
sonra alıştım
alışınca,
her kahpe devrimci gibi
bencilleştim
ve benim alıştığımı gören sen
gitmişsin aslında çok uzun zaman önce
fark etmedim.
oysa parasız bir düzende,
sendin benim sokaklarımı temizleyen
şimdiyse zelzeleyle savrulmuş
köhne bir şehrin
ceset kokusu var üzerimde
kimsesiz bir deniz fenerinde
fersah fersah
bin gece
gözledim yolunu
ve yanımdan gelip geçen her kayıp tekne
izledi beni bir hayaletmişimcesine
ve sonunda eve döndüklerinde
anlattılar beni sevdiklerine
“bir adam var
uyur kimsesiz bir deniz fenerinde
ve çakallar her an
onun acısından ulur fırtınalı gecelerde”
böyle böyle, aşkımız dallanıp budaklanır
yetim eğlendiren bilmecelerde
ve sonra değişir adımız
sen zehra olursun
ben hasan
binbir parçalı yıldız olurum,
yokluğunda azalan
ve parlarım
köhne bir kentin
varoş semtlerine
ah benim güzel sevgilim
bu şehirdeki hiçbir bebek
tekrar sallanmayacak bir beşikte
hiçbir garson gülümsemeyecek bize
kuşlar ölecek
kediler sürünecek
çünkü sevgilim
bu şehir
senin depreminle
yıkıldı
Kenan Birkan
2021-11-10T20:47:08+03:00Çünkü sevgilim ben senin için depremi yaşadım… Elinize sağlık…