Parmağımda yitirmenin intihar ivmesi, 

istifra kasılmaları karında, “-ayyaş olurmu aşık bir devrimci,”

kimin o kadar yükü var şımarmaya? 

kükürttür beni bozan.


-”Ağlarmı koca adam, bana bu biber gazı biraz dokunuyor, ondan”.

Bilir misin bilmezsin tabii, ilk defa birlikteyiz sokakta iki kızgın insan…

Adımlarımızda izinsiz gösteri yürüyüşleri,

bense toplum içinde hayasızca hareketli.

“Sosyalist olmaz yavşaktan!” 

-ama sen bunu neresinden bilesin.


Beni Türk hukukuna teslim et etmesine de

bana “Gaz maskeni tak sevgilim!” de.

Bu en adanmış yoludur “seni seviyorum” demenin.

Bir yüz yıl sonra cumhuriyetin devrimi

onlara mayhoş gelince;

asarak öldürür versinler beni meydanlarda alelacele.

Şu ara sokak sakin, tut çıplak elimi

gözlerimizde laktoz ve limon miksi.


Politika iğretisi bizim tavrımız 

sokaklarda bir tam boy sevişme haliyiz, sığ zihinlerinde

korkuyorlar bizden,

umarsızca öpüşüyoruz çünkü korunmadan.

Plastik mermiler ve zırhlı adamların karşısında

durmuş, “Yıkılacak!” diye bağırıyoruz özgürlüğümüzün gazıyla.

Bunlar Allahı biliyorlar ama, o uzunca adamı ayrı bir 

dinliyorlar. Kusurlarına kalma, pişman olacaklar…


Söyle de beni Türk hukukuna teslim etsinler sevgilim,

hem oradan Silivri yakın.

Kışlalar ve nezaretler giremez aramıza,

fişekler ve kör cahiller canımızı yakamaz.

Biz sokakta bir oluruz, hortumla ıslatıllmış, dövülmüş ve kovalanmış.

Hayasızca.