Tüketken bir öncülün ışığında kafanızdaki soruları kısıktan aydınlığa geçecek şekilde cevaplayınız. Hislendiğiniz sorudan taşlayabilirsiniz yalnızlığınızı. Yanlılığınız, yanlışlığınızdan büyük eşit ve mantıksal işaretler, anlatım bozukluğu dinlemez. Sinsice kararttığınız her bir renk ferahlamanıza denk değil. Halt kümeniz de boy veren bir şezlong ayağı gibi. Kozalak toplamak, ufuk alt çizgisini teğet geçiyor. Hiç açılar toplanır mı? Bakış açıları genişler mi, daralır mı? Dik indirsek olur mu sternuma?


Aşağıdakilerden hangisi benim, hangi biriyim? O da mı benim? Bu da mı yansıdığım bir serüven? Biri miyim ve daha kaç dirileceğim? Birimim sen misin? Ben cinsinden bencillik katsayımı kabak gibi bulduğum o abakta tek mi kaldın varsayılan?


Benim de bu şişem izmaritim işte. İşten yanmalı, içten su bazlı. Bu yapraksız sahtelik, hangi sahnenin kaosu? Kapsülüm yedi dönüm, kırk kanat, yüz satır. Hepsini yiyorum.