Yaşanmalı...

Değil mi her şey?

Yaşamazsak anlayamayız.

Anlamak için yaşanmalı her şey.


Bilsek bile cezbeder birçok şey,

Cezbeder zihnimizi,

Bir köle gibi uzatırız ellerimizi,

Nasıl yanar ellerimiz,

Görebilmek

Ve hissetmek için,

Tahayyül ettiğimiz gibi mi?

Acıtacak mı ateş yeterince ellerimizi.


Merak canlı tutar bizi,

Tabutta olsak bile.

Gökyüzünü göremesek de

Merak izler hayal gücünü,

Aygır misali dörtnala koşan,

Kızgın kısrağını terler içinde kovalayan...


Bilmek bir lanettir...

Elimizi, kolumuzu, gözlerimizi bağlar...

Yaşamaya düşman eder herkesi.

Merak ise bir lütuf ilk insandan günümüze uzanan.


Bizi merak etmek mi getirmiş bu dünyaya?

O zaman bilmek gereksiz bir çaba

Şüphe kamçılarsa bu aygırı,

En güzel geçirilen zaman yaratımı.


Yaşamak gereksiz bir çaba,

Her şeyi bilen insana.

Bilmekle bir şey geçseydi elimize,

Tanrı bildiğini eder miydi hepimize?

Yoksa bizim kendimize duyduğumuz merak mı,

Etmiş Tanrı'yı yaratıcı ve düzen kurucu hepimize?


Teklediyse kalbimiz birdenbire bir gece,

Birdenbire bir şüphe düşer içimize,

Yaşadık mı dünyayı gönlümüzce?

İşte o vakit;

Tekrar harlanır merak ateşi içimizde.

Ne mutlu ikinci baharı elde edebilen bize.


Nasıl ki

Girerse bir kadın kalbimize.

Nasıl ki bir kadın çıkıp gider,

Gıcırdayan ahşap kapıdan geçer hiçliğe.

İki türlü de düşeriz,

Yokluğun bilgeliğine.

Dinginlik kaplar her yanımızı,

Doygunluktur adı huzura aşkımızın.


Kafamız darmadağın,

Hayallerimiz solgun ve dargın.

Gelmeler ve gitmeler keser nefesimizi,

Her seferinde bir nebze.


Tozlu raflardan,

Üfleyerek çıkarırız dimağımızı,

İlk toz katmanı

Solup gitmiş hayal kırıklıkları.

Üflemek gerekir sertçe,

Dağılıp gitsinler,

Uçuşup dağılsınlar diye.


İkinci katman

Huzur sarhoşluğu.

Kurtulmak zordur huzurun laneti kaplamışsa her yanımızı.

Yeniden alevlendirmek için merak ateşini,

İnsan bir huzursuzlukla demlenmeli.

Kendisini acıya kardeş etmeli.

Hissetmeli önce,

Huzur hangilerini köreltmiş görmeli.

Bilse de yanacak elleri,

Koymalı ateşe.

Kavrulması nasıl oluyor,

Merak etmek nasıl da acıyı alıyor...


Yanan eller merakı,

nasıl da,

Harlıyor uykusuz geçen her gece...