Sana hiç yazmadım. Seni hiç yazmadım. Sana söylemem gereken birkaç kelimeyi hep içimde tuttuğum için öykülere, romanlara dağıtılmış tonlarca kelime çıktı içimden. 

Benim gibi insanların senin gibilere yazdığı mektupları okudum. Hepsini ben yazmışım gibi. Tüm o şiirlerin hepsi benim gibileri anlatmak ve senin gibileri ağlatmak için gibi. Belki de bu yüzden sana adamam gereken cümleleri hep sakındım sayfalardan.

Bende kalan hasar hayatımı sarstı. Bir dönüm noktasından geçtik hepimiz. O noktadan sonra sen yanımızda değildin. Ardıma dönüp baktım, sen orada bile değildin. Gökyüzüne bakmayı böyle öğrendim. Muhakkak bir yerlerde olmalıydın. Eğer yanımda, önümde ve ardımda değilsen başka nerede olacaktın? 

Seni suçlamadım hiçbir zaman. Hiçbir zaman kimseyi suçlamadım. Ortada çekilecek bir acı varken herkes durup suçlayacak birini aradı. -Çünkü herkes öfkeliydi sevebilecekleri birinin yitip gitmesine.- Ben yine de sevgiyi aradım. Ben sevgiyi buldum. Her mezarına gelişimde "Seni hala seviyorum," dedim. "Seni yine de seviyorum." 

Sanki şu an yanımdaymışsın gibi seni her an seviyorum. Bende kalan izleri nasıl sileceğimi düşünüyorum. Nasıl iyileşebileceğimi. Sevgi, deme. İlaç olarak bana sevgiyi sunma. Çünkü sevgi bazen canımı daha çok yakıyor. Sevgi bazen sadece canımı yakıyor. 

Hala deniyorum. Yine de deniyorum. Eski fotoğraflara baktığımda geriye dönemememin ne demek olduğunu anlıyorum. Eğer o dönüm noktası olmasaydı ne olurdu diye düşünüyorum. Kelimelere böylesine ihtiyaç duymazdım, bir dosta ve bir sevgiliye ihtiyaç duyar gibi; işte o zaman aptal mutluluğunu elde etmiş olurdum. Çünkü biliyorum, acı yoluyla öğrenilen çok fazla bilgi var. Ve bunun da hiçbir zaman bilgesi yok. Acının bilgesi yok çünkü hiç durmayan bu acıda bilgiler de hiç bitmiyor. Hiçbir şeyin sonu gelmiyor ki her şey anlaşılmış olsun. Yine de deniyorum. Belki de bu acının bilgesi olmayı başarırım... Mezarının başına acıyla değil gururla gelirim bir gün. 

Her şey için teşekkürler yine de. Ne hayallerim gerçekleşti ne de hayallerimden daha güzeli. Yıkıntı içindeyim. Kendimin yıkıntısı içindeyim ama yine de teşekkür ederim çünkü inanıyorum. Bir gün daha güzeli olacak. Güzeller güzeli olacak ve ben o gün daha acının bilgesi bile olmamış olacağım.