Neler olmuş, neler bitmiş yetişemiyorum. Durmadan dönüyorum geçmişin yakasında. Kesmişsem sesimi, devredeceğim hüznü nasıl anlatayım soyuma? Kendimden bahsediyorum. Parıltısı sönmüş gözlerimden... Yine yine yenildiğim her şeyden... Usulca süzüldüğüm kederden… Ötesi yok, endişe etme.
Neye atsam elimi, nereye dönsem felaket ağrılar içinde buluyorum kendimi. Nefesimi tutuyorum ve sayıyorum adımlarını. Ne zaman duracaksan o zaman nefes alacağım.
Bayılıyorum… Şehrin tekinsiz gecesine mi? Aşık aşık taşan denize mi? Hayır, hepsi çok uzakta benden. Yandığım kaderin cilveli oyunu işte bu elimde duran bozuk plak. Her şeye yetişirim sandığım saatler delicesine akıyor ve tutamıyorum hiçbirini. Günler kayıyor ayağımın altından ve ben yere kapaklanıyorum. Kahkahalarda yanımda saf tutanlar, neredesiniz? Pesimist dünyamdan sıyrılıp da görebildiğim gün nasıl gelecek, nasıl göreceğim? Biyolojik günüm aysa zihnime, alsam rahat bir nefes. Kurtaracağım gün geçmişten çok olsa yeter.